Haksız Rekabet Hukuku


Haksız Rekabet Hukuku
Haksız Rekabet Hukuku Nedir
Haksız rekabet, rekabet hakkının anayasal olarak değil kötü amaçla kullanılması itibari ile bu durumun önüne geçmek için belirlenmiş kurallardır. Rekabetin kötüye kullanılmaması için herkesin haksız rekabet hukukunu bilerek bu kurallar çerçevesinde yaşaması gerekmektedir. Bu yüzden öncelikli olan şey haksız rekabet hukuku ile ilgili sahibi olmaktır.

Haksız Rekabet Hukuku Nedir
İlk olarak rekabet, ekonomik ve sosyal hayatta düzeni sağlamak açısından oldukça önemlidir. Rekabet, özgür ekonomik kararlar neticesinde daha fazla kar elde etmek amacıyla yapılan mal ve hizmet sektöründeki, satıcılar arasındaki bir nevi yarıştır.

Bulunduğumuz çağ, liberal ekonomi anlayışı ile hareket etmektedir yani, serbest rekabet ilkesine dayanmaktadır. Baktığımız zaman rekabetin temeli bu sistem içinde şekil almaktadır. Firma sahipleri için rekabet olmazsa olmazdır. Çünkü rekabet firmaların daha verimli ve üretken olmasına sebep olur. Bu durum ise üretilen malların ve verilen hizmetin kalitesine yansır.

Bursa Haksız rekabet hukuku rekabet sisteminin ya da işleyişinin korunması adına koyulan kurallardır. Bu kuralların önemi ise etkili bir rekabet ortamı oluşturarak bu ortamın korunmasını sağlar. Kişiler arası ya da firmalar arası rekabet sistemindeki dengesizliği, haksızlığı engeller.

Türkiye’ de ilk olarak haksız rekabet 1956 yılında Türk Ticaret Kanunu TTK kapsamı içerisine alınmıştır. Gerekli yasal düzenlemeler yapılarak sonrasında yeni bir sistem içerisinde tekrar bir düzenlemeye daha gidilmiştir. Türk Ticaret Kanunu’nun 54-63. maddelerinde yerini almıştır.

Türk Hukuk Anayasa’sında haksız rekabet ile ilgili 167. Maddede şu kavram yer almaktadır. “ Devlet;  para, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli olarak ilerlemesini sağlamak için tedbirler alır; piyasalardaki fiili veya anlaşma sonucunda doğacak olan tekelleşme ve kartelleşmeyi önler”.  Bu hükme bakıldığı zaman devletin rekabet kanununa uygun neticede gerçekleşmesi adına önlem almaktadır.

Haksız Rekabet Davası Açmak
Haksız rekabet davası açmak için iki şart gereklidir. Türk Ticaret Kanunu’nun 56. maddesinde yer alan haksız fiil için bir zarar tehlikesinin varlığı söz konusu olması gerekmektedir. Haksız rekabet varlığının olması için diğer koşul olarak da Yargıtay, nedensellik ya da illiyet bağı bulunması durumunu da göz önünde bulundurur. 

Haksız Rekabet Davaları
Bursa Haksız rekabet hukuku gereklerini de barındıran Türk Ticaret Kanunu 56. maddesince haksız rekabet davaları şu şekildedir;
Tespit Davası: Bu davada davacının davranışı gözlemlenir. Bu davranışa göre haksız rekabet durumunun söz konusu olup olmadığına bakılır.
Men Davası: Bu tür davranışların tekrar olma ihtimali veya devam etme gibi durumunun ortadan kaldırılması amacına yöneliktir. 
Haksız Rekabetin Sonucu Olan Maddi Durumun Ortadan Kaldırılması Davası: Bu dava neticesi ile haksız rekabet sonucu ile elde edilen maddi kazanç durumuna son verilir. Bunun yanı sıra dava ile düzeltme talebinde de bulunulabilir. 
Tazminat Davası: Haksız rekabet durumunda bütün bu bahsedilen fiili davranışlar neticesinde tazminat davası talep edilebilir. Fakat bunun koşulu olarak ortada failin kusurlu olması gerekmektedir. Tazminat davasında temel kural davacının zararı ispatlamasıdır. Bu gibi durumlarda ise zararın ispat edilmesi oldukça zordur. Maddi ve manevi tazminat koşulların varlığı durumunda talep edilmektedir. Türk Ticaret Kanunu’nun 56. maddesince davacının haksız rekabet sonucunda uğradığı zararların karşılığını talep etmesinin önü açılmıştır.

Bir Zarar Tehlikesinin Varlığı 
Haksız rekabet davası açmanın birinci koşulu olarak bir zarar tehlikesinin varlığı, Türk Ticaret Kanunu 56/ 1 de rakiplerin karşılaşacağı zararlar veya zarar tehlikesi durumu menfaatleri zarar görmüş olan ya da zarar tehlikesi ile karşı karşıya gelmiş olması durumunda haksız rekabet söz konusu olmaktadır.

Borçlar Kanunu ilkesindeki karar ile Haksız rekabetteki zarar kavramı birbirinden ayrıdır. Borçlar Kanunu’nda kişi veya firmaların zarar görmesi şartı aranmakta iken Haksız rekabette ise zarar görme tehlikesi dava açmak için yeterli sayılmaktadır. Kişilerin veya firmaların karşılaştığı zararların ya da tehlikelerin yoğunluğu haksız rekabet sebebiyle açılacak tazminat davaları bakımından önemlidir. 

Türk Borçlar Kanunu’nda Haksız Rekabet İlkesi 
Türk Borçlar Kanunu’na göre Haksız rekabet kavramı 57. maddede yer almaktadır. Bu maddeye göre; gerçeğe aykırı haberlerin yayılması ya da bu tarz ilanlar, dürüstlük kurallarına uymayan diğer davranışlar içerisinde bulunması durumunda müşterileri kaybetme tehlikesiyle karşılaşan ya da müşteri oranı azalan kişi, bu tür davranışların sonlandırılmasını talep edebilir. 

Borçlar Kanunu’na göre bu şartların gerçekleşmesi durumunda haksız fillin işlenmiş olduğu kabul görmektedir.  Türk Borçlar Kanunu haksız rekabet ilkesi bu şekilde işlenmektedir.