CEZA HUKUKU / KAÇIRMA VE ALIKOYMA


CEZA HUKUKU / KAÇIRMA VE ALIKOYMA

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Bırakma Suçu Yargıtay Kararları


Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Bırakma Fiilinin Süresi

Olay günü sanığın mağdureyle beraber gittikleri otel odasında mağdurenin külodunu zorla çıkarıp, cinsel organını mağdurenin cinsel organına dokundurması şeklinde gerçekleşen eylemde, sanığın mağdureyi basit cinsel saldırı eylemi süresince tutmasında ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun kanuni unsurlarının oluşmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken, oluşa uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle mahkûmiyetine hükmedilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 14.Ceza Dairesi - Karar: 2014/8035).

Sanığın, cinsel amaçla katılanın peşinden gittiği ve katılanın bağırmaya başlaması üzerine katılanın ağzını kapattığı, bu sırada katılanın yere düşmesi ile sanığın katılanın direncini kırmaya yönelik olarak yerden kaldırarak dere yatağına doğru fırlatması şeklinde gelişen olayda, olayın oluş şekli ve geçen sürenin kısa olması nazara alındığında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 2. Ceza Daireis - Karar: 2015/23326)

Oluş ve kabule göre; mağdur yanında mağdur olarak geçen diğer kişi bulunduğu halde kullandığı araç ile olay günü gece saat 23:00 sıralarında köyünden bir başka köye doğru gitmekte iken yol kenarında ateş yakıp içki içmekte olan sanıklardan biri tarafından durdurulduğu, sanıklardan biri ile mağdur arasında birkaç ay önceye dayanan husumet bulunduğu, bu sebeple sanığın araç sürücüsünün yanına gelerek “benim mahallemde gezemezsiniz, buradan gidin” dedikten sonra mağduru araçtan indirip tekme ve tokat vurmaya başladığı, bu sırada araçtaki diğer kişinin araçtan inip sanıkları ikna etmeye çalıştığı, bir ara mağdurun sanıktan kurtularak aracına bindiği olayda kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2016/3067).

Mağdurenin aşamalardaki anlatımları, savunma ile tüm dosya içeriği göz önüne alındığında, sanığın, mağdurenin bir yere gitmesini veya bir yerde kalmasını engelleyici başka bir harekette bulunmaksızın, aynı konutta birlikte yaşadığı kız kardeşi mağdureye karşı işlediği nitelikli cinsel istismar eylemiyle sınırlı şekilde alıkoyduğu anlaşıldığından, sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2014/13390).

Sanığın mağdureye kahve aldırdıktan sonra mağdureyi kolundan tutarak işyerinin içerisinde bulunan ara kısma soktuğu ve cinsel istismarda bulunduğu anlaşılan eyleminde ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu gözetilmeden atılı suçtan mahkûmiyeti yerine hukuka uygun düşmeyen gerekçeyle yazılı şekilde beraatine karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2014/9935).

Alıkoyma Suçunda 15 Yaşından Küçük Çocukların Rızası Geçerli Değildir

Çocuklara karşı işlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun da iki kategoride ele alınması gerekmektedir:

Birinci kategoride yer alan “onbeş yaşını tamamlamamış” çocukların kendi iradeleriyle serbestçe hareket etme hakkı, niteliği itibariyle üzerinde mutlak surette tasarruf edebilecekleri bir hak olmadığından, bu haklarının ihlaline yönelik olarak gerçekleştirilen eylemlerle ilgili gösterdikleri rıza, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden bir hukuka uygunluk nedeni olarak kabul edilemeyecektir.

Buna karşın ikinci kategoride yer alan “onbeş yaşını bitirmiş olup da onsekiz yaşını tamamlamamış” çocuklara karşı işlenen suçlarda ise, mümeyyiz olmaları halinde rızaları hukuka uygunluk nedeni olabilecektir.

Sanığın 15 yaşından küçük mağdureyi evlenmek amacıyla rızasıyla kaçırıp yakın başka bir ildeki akrabalarının evine götürerek orada bir müddet alıkoyduğu somut olayda, mağdurenin rızası hukuken üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakka ilişkin olmadığından hukuka uygunluk nedeni olarak kabul edilemeyecektir. Dolayısıyla 15 yaşından küçük mağdurenin rızasıyla bile gerçekleşmiş olsa bu eylem 109/1, 109/3-f,, 109/5. maddelerinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturmaktadır (Yargıtay CGK- Karar: 2015/8).

Cinsel Saldırı Amacıyla Sınırlı Olarak Hürriyetin Kısıtlanması

Sanık hakkında mağdure Nihal’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;

Tüm dosya kapsamına göre; mağdurenin rızası ile aracına bindiği sanığın araç içerisinde kızı mağdureye basit cinsel saldırıda bulunduğu olayda ilk derece mahkemesi tarafından sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 102/1, 3/c. maddeleri uyarınca basit cinsel saldırı suçunun yanısıra aynı Kanunun 109/2, 109/3-e, 109/5. maddeleri gereğince kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da mahkûmiyet kararı verildiği anlaşılmıştır.

Basit cinsel saldırı suçunun işlendiği sırada ve eylemle sınırlı süre ile mağdurenin iradesiyle hareket edebilme imkanının ortadan kaldırılmasının kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturmayacağı, kişinin vücudunun suçun konusu olması sebebiyle, mağdurenin hareket edebilme özgürlüğü ortadan kaldırılmadan bu suçun işlenemeyeceği, dosya kapsamına göre de sanığın, mağdurenin hürriyetini kısıtlayan başkaca bir hareketinin bulunmaması karşısında, mevcut haliyle eylemin sadece TCK’nın 102/1, 3/e maddeleri kapsamındaki basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da mahkûmiyet kararı verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar : 2016/6841).

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçuna Teşebbüs

Sanıkların mağdureyi kendi araçlarına bindirmelerinden sonra sanıklar A., D., C ve T’nin olay yerine gelerek sanıklar M, R ve temyiz dışı S’nin mağdureyi götürmelerine engel oldukları, bu nedenle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden atılı suçun tamamlandığı kabul edilerek hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,

Mağdurenin aşamalardaki beyanları, savunma ve tüm dosya içeriğine göre, sanıkların kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu cinsel amaçla işledikleri sabit olmadığı halde mağdurenin içkili bir mekanda garson olarak çalışması nedeniyle atılı suçun cinsel amaçla işlendiğinin kabulü gerektiği yönündeki soyut gerekçeyle sanıklar haklarında 5237 sayılı TCK’nın 109/5. maddesinin uygulanması hukuka aykırıdır (Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2016/1201).

Mağdurenin önceden tanıdığı sanıktan evin avlusuna girmeden su istediği, sanığın “Gel kızım” şeklindeki sözü üzerine mağdurenin evin avlusuna girdiği ve bu sırada sanığın zorla mağdureyi evin içerisine sokmaya çalıştığı, ancak mağdurenin direnerek elinden kurtulduğu ve mağdurenin çığlığını duyan tanık T.’ın mağdurenin yanına geldiği ve durumu kolluğa bildirdiklerinin anlaşılması karşısında, sanığın eylemin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna teşebbüs niteliğinde olduğu gözetilerek TCK.nın 109/2, 35. maddeleri gereğince cezalandırılması yerine, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde beraatine karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 14. Cezqa Dairesi - Karar: 2014/7099).

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Cinsel Saldırı Suçu ile Birlikte İşlenmesi

Katılan ile uzun süredir arkadaşlık yapan, gerçek ismi ve medeni durumuyla ilgili katılana yalan beyanlarda bulunan sanığın olay tarihinde katılanı ailesiyle tanıştıracağını söyleyerek arkadaşının evine götürdüğü, katılan evde kimsenin olmadığını fark edince dışarı çıkmaya çalıştığı, sanığın kapıyı kilitleyerek katılanın çıkmasına engel olup ağzını bağlayarak zorla cinsel saldırıda bulunduğu olayda, sanığın aşamalarda birbiriyle çelişen beyanlarda bulunması, katılanın istikrarlı olarak sanığın evin kapısını kilitleyerek ve zor kullanarak evden çıkmasına engel olduğunu beyan etmesi karşısında, sanığın katılanın hareket özgürlüğünü kısıtlayarak üzerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediğinin kabulü gerekmektedir.

Öte yandan Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun gerçekleştirildiği zaman aralığının bir bölümünde sanığın katılana karşı ayrıca cinsel saldırı suçu da işlemiş olması, bu suçun oluşumuna engel olmayacaktır.

Nitekim öğretide de, “Failin cinsel saldırı fiilini işlediği süre dışında da mağdurun özgürlüğünü kısıtlaması halinde faile ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ceza verilecektir.” “Bu suçla birlikte kişi özgürlüğünden yoksun bırakma da söz konusu ise failin ayrıca bu suçtan dolayı da cezalandırılması ve suçun cinsel amaçla işlenmesi nedeniyle de cezanın artırılması gerekir.” şeklindeki görüşlere yer verilmek suretiyle, cinsel saldırı suçunu işleyen sanığın unsurlarının bulunması halinde ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da cezalandırılması gerektiği kabul edilmiştir (Yargıtay CGK - Karar: 2015/158).

Hileyle Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Bırakma Suçu

Sanığın “Beni takip et sana 5 TL para vereceğim” diyerek kendisini takip etmesi konusunda ikna ettiği 15 yaşından küçük mağdura yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma eylemini tanık Nuri’nin müdahalesi ile tamamlayamadığının anlaşılması karşısında, eylemin TCK gereği çocuğa karşı hile ile gerçekleştirildiği halde, TCK m.109/1 uyarınca eksik ceza tayini hukuka aykırıdır (Yargıtay 14.Ceza Dairesi - Karar: 2014/8501).

Hileyle ve Cinsel Amaçla Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma

Sanığın mağdureye hitaben “Gel bodrumda kedi var kediyi sevelim” diyerek hile kullanarak bodrum kata götürmek suretiyle üzerine atılı cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediği ve suçun unsurlarının oluştuğunun anlaşılması karşısında, 12-15 yaş arasında bulunan sanık hakkında hürriyetten yoksun kılma suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilecek durumda olup olmadığı ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunup bulunmadığı hususlarında rapor aldırılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2014/10076).

Olay tarihinde sanığın mağdure N.’nın yanına gelerek “sizin evde domates fideleri var mı” diye sorduktan sonra, domates fidelerine bakma bahanesiyle mağdureyi evin arka tarafında bulunan tarlaya doğru götürdüğü ve burada mağdureye yönelik cinsel eylemlerde bulunduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eyleminin hile kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği gözetilerek TCK.nın 109. maddesinin 2. fıkrası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca suçun basit şeklinden hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2014/8376).

Sanığın olay günü dersaneye giden mağdurenin karşısına çıkarak, kendisini ablasının gönderdiğini, “F.’nın bir sorunu olursa ilgilen” dediğini, iddia ettiği mağdurenin gitmek istememesi üzerine bu kez çok önemli bir şeyler konuşacağını söyleyerek boş arazide bulunan yıkılmış, boş inşaatın arkasına götürmesi şeklindeki eyleminin çocuğa karşı hile kullanarak cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturur (Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2014/5327).

Olay tarihinde sanığın, aynı zamanda komşuları olan ve sokakta oynayan mağdurları, evindeki bilgisayarda oyun oynamalarına izin vereceğini söyleyerek, kandırmak suretiyle evine çağırdığı ve eve gelen mağdure C.’ya basit cinsel istismarda bulunduğu, mağdur Ö.’e yönelik ise herhangi bir cinsel davranışının olmadığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın her iki mağdura yönelik tek bir fiile gerçekleştirdiği kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemi nedeni ile bir kez TCK.nın 109/2,, 109/3-f, 109/5, 43. maddelerine göre zincirleme suç hükümlerine göre cezalandırılması gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2014/4285).

Cinsel Amaçla 14 Yaşındaki Çocuğun Hürriyetini Tahdit Suçu

Suç tarihinden önce kayden 16.01.1997 doğumlu olup 14 yaşı içerisinde bulunan mağdure ile arkadaş olan sanığın olay günü buluştuğu mağdureye internet sitesinde çıplak resimlerinin bulunduğunu beyanla birlikte kendi evine giderek bilgisayardan resimleri silmeyi teklif etmesi üzerine mağdurenin sanığın evine gittiği ve evdeyken ani hareketle mağdureyi öpmesinden sonra mağdurenin bağıracağını söylemesi nedeniyle bıraktığı tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından sanığın cinsel maksatla mağdureyi alıkoyması nedeniyle TCK.nın 109/2-3-f-5. maddeleri gereğince cezalandırılması gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2014/4493).

17 Yaşından Küçük Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;

Kayden 15.04.1991 doğumlu olup suç tarihi olan 22.07.2007 günü on yedi yaşı içerisinde bulunan mağdurenin aşamalardaki beyanları, katılan Gülümser’in anlatımı, savunma, doktor raporları ve tüm dosya içeriğine göre, olay günü Antalya’da bulunan erkek arkadaşının yanına gitmek amacıyla evden kaçan mağdurenin, İstanbul Esenler otogarından bilet alıp otobüsün kalkış saatini beklerken, polis memuru olan sanığın mağdurenin yanına gelerek, nüfus cüzdanını görmek istediği, nüfus cüzdanının bulunmadığını ve evden kaçtığını öğrenince, otobüs biletini iptal ettirerek parasını mağdureye iade ettiği, sanığın kendi evine gidemeyeceğini, gitmek istediği amcasının evine de tek başına gidemeyeceğini söyleyen mağdurenin amcasını telefonla aramasına rağmen ulaşamadığı, bunun üzerine ailesine veya yetkili makamlara haber vermeksizin birlikte sanığın ikamet ettiği eve gittikleri, geceyi burada geçirdikten sonra ertesi gün birlikte Esenler otogarına gelerek ayrıldıkları şeklinde sübut bulduğu anlaşılan olayda, sanığın hukuka aykırı olarak mağdurenin bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetini kısıtladığına dair yeterli delil bulunmadığı, mevcut haliyle sanığın eyleminin 5271 sayılı CMK’nın 253, 254. maddeleri gereğince uzlaştırma kapsamında kaldığı anlaşılan ve 5237 sayılı TCK’nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu oluşturduğu gözetilerek uzlaştırma işlemi yapıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2016/4617).

Cinsel İstismar, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Bırakma ve Çocuğun Alıkonulması

Sanık T.’ın, mağdureyi cebir, tehdit veya hile kullanılmaksızın tarlaya götürerek cinsel istismarda bulunduğu, sonrasında cinsel istismar eyleminden haberi olmayan arkadaşı R. ile birlikte Ö.’in evine gönderdiği, akabinde kendisinin de Ö.’in evine gittiği, sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eyleminin devam ettiği gözetilmeden, mağdurenin Ö.’in evinde kalması ayrı bir suç kabul edilerek sanık hakkında TCK.nın 43/1. maddesinin uygulanması,

Sanık S.’ın, suç tarihinde sanığın, mağdurenin kaldığı eve gelerek mağdureyi bulunduğu yerden başka bir yere götürmeksizin ona karşı nitelikli cinsel istismar suçunu işlediğinin anlaşılması karşısında, sanığın mağduru cinsel eylem süresince alıkoyma eylemlerinin cinsel istismar suçunun unsuru içinde bulunduğu, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun kanuni unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı gerekçeyle mahkûmiyetine karar verilmesi,

Mağdurenin, cebir, tehdit veya hile kullanılmaksızın sanıklar R.’ın evinde gönüllü olarak kalması, sanığın mağdureye yönelik hukuka aykırı herhangi bir eyleminin bulunmaması ve soruşturmanın mağdurenin babası müşteki C. P.’ın ihbarı üzerine başladığının anlaşılması karşısında, mağdurenin sanığın yanında rızası ile kaldığının kabulü ile sanığın kanuni temsilcinin bilgisi veya rızası dışında evi terk eden çocuğu rızasıyla yanında tutup çocuğun ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeme eyleminin 5237 sayılı TCK.nın 234/3. maddesinde yer alan suçu oluşturacağı gözetilmeden, TCK.nın 109. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2014/8907).

Tehdit ve Cebir Yoluyla Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma

Oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, suç tarihinde cadde üzerinde yürüyen katılanın boğazına bıçak dayayıp “sesini çıkarma, sessiz” ol diyerek ara sokağa götürmeye teşebbüs eden sanığın eylemini cebir ve tehditle gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, TCK’nın 109/2, 109/3-a, 35. maddeleri gereğince cezalandırılması yerine yazılı şekilde aynı Kanunun 109/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini bozma nedenidir (Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2018/115).

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, bireylerin hareket özgürlüğüne yapılan önemli bir saldırı niteliğinde olduğundan yargılama sürecinin mutlaka bir ceza avukatı ile birlikte yürütülmesi gerekir.