TAPU İPTALİ DAVASI İLE İLGİLİ YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas Numarası: 1972/7-895
Karar Numarası: 1973/408
Karar Tarihi: 12.05.1973
TAPU KAYDININ İPTALİ
MAHKEME KARARI
TEVZİ HARİTASI
ÖZETİ: Medenî Kanunun 935 inci maddesine göre tapu kayıtları ve onların dayanağını teşkil eden belgeler ancak mahkeme kararı ile iptal edilebilir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnmeyi kapsayan son hükmün süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında 194 parsel sayılı 2280 metrekare, 195 parsel sayılı 92.200 metrekare miktarındaki taşınmazlar İ. G adına tespit edilmiştir. E. B., 191 sayılı, F E. ise 192 sayılı parsellerinin noksan tespit edildiğini işbu yapılan 193 sayılı parselinin noksanının 194 sayılı parselde bulunduğunu ileri sürerek itiraz etmişlerdir. Mahkemece, itirazların reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Özel Dairece işbu hüküm gerek davacıların ve gerekse davalı tarafın dayandıkları tapu kayıtlarının tevzi haritasına istinaden tesis edildiklerine, her ne kadar haritanın tasdikli olmadığından vesaireden bahsiyle fen memuru tarafından iptali cihetine gidilmiş ise de, tapu kayıtlarının dayanağını teşkil eden haritanın iptali sonucu ne gibi bir işlem yapıldığı haritanın yetkili mercii tarafından iptal edilip, edilmediği layıkı ile araştırılmadan haritaya değer verilmemiş olmasının isabetsizliğine değinilerek bozulmuştur.
Mahallî mahkemece, sözü edilen haritanın bir fen memuru tarafından değil bölge arazi kadastro mühendisi, tapulama müdür vekili, fen kontrol memuru bir teknisyen ve teknisyen yardımcısından kurulu bir heyetin yaptığı tetkikat neticesinde iptal edildiği ve yerine kadastro haritalarının meydana getirilmiş olduğunu belirterek eski hükümde direnilmiştir.
Tarafların, dayandıkları tapu kayıtları gerçekten 1/10.000 mikyaslı bir tevzi haritasına dayanmaktadır. Bu haritanın tapu evrakı müsbitesi içinde bulunması, kayıtlar meydana getirilirken sınırlarda parsel numaralarına yer verilmemiş olması da tapu kayıtlarının bu harita esas alınarak düzenlendiğini göstermektedir. Ne bir fen memurunun ve ne de bir fen heyetinin tapu kaydının dayanağı olan haritayı iptale yetkisi yoktur. İptal etmiş olsa bile bu işlem hukukî bir sonuç doğurmaz. Tapukayıtlarının ve onların dayanağını teşkil eden belgeler üzerinde hiç bir makam veya kişinin dilediği gibi tasarruf yetkisi bulunmamaktadır. Medenî Kanunun 935 inci maddesine göre tapu kayıtları ve onların dayanağını teşkil eden belgeler ancak mahkeme kararı ile iptal edilebilir. Her ne kadar tapulaması yapılan yerlerdeki taşınmazlara ait eski tapu kayıtları işleme tabi ve elde var olan kayıt niteliğini kaybederler ise de taşınmazın gerçek hukukî durumunun belli edilmesinde ve daha açık bir değimle gerçek hak sahibinin tayininde bu belgelerden ve dayanaklarından birer delil olarak faydalanacağı kuşkusuzdur. Nitekim, 766 sayılı Tapulama Kanunu’nun 42 nci maddesinin 3 üncü fıkrasında "kayıt ve belgeler haritaya dayanmakta ise yerine uygulama kabil olduğu takdirde haritaya itibar olunacağı" yazılıdır. O halde mahkemece haritanın teşkil edilmiş olan bir heyetçe iptal olunması keyfiyetine yer verilmeksizin anılan maddenin getirdiği esaslar çevresinde uzman bilirkişiler marifetiyle ve yerli bilirkişilerden de yararlanılarak tapu kayıtları ile birlikte mahalline gereği gibi uygulanması ve haritanın gerçekten uygulama yeteneği olup olmadığı hususunda uzman bilirkişilerden gerekçeli mütalâa alınması ve uygulama yeteneği var ise kanunun açık emri uyarınca harita esas alınarak çözümlenmesi gerekir. Mahkemece bu esaslar gözönünde tutulmaksızın eski hükümde direnilmesi isabetsiz olduğundan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulüne direnme kararının açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), oybirliğiyle karar verildi.